Bu yıl, meteorolojik koşulların tarım üzerindeki etkilerini gözler önüne seren, historial bir don olayı kaydedildi. Yüzyılın en sert kış dönemi olarak adlandırılan bu dönem, birçok çiftçinin emeklerinin heba olmasına ve tarımsal üretimin neredeyse sıfıra inmesine yol açtı. Ülkenin çeşitli bölgelerinde meydana gelen bu don nedeniyle, meyve ağaçları tam anlamıyla yok oldu ve çiftçilerin yüzleri adeta düştü. Ancak tüm felaket haberlerinin arasında, sadece bir elmanın yetişebilmesi, bu zor zamanları daha da trajik hale getirdi.
Bu yıl, baharın gelmesiyle birlikte, mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcak hava kendini göstermeye başladı. Ancak, mart ayının sonlarına gelindiğinde aniden düşen sıcaklıklar, tarımda büyük bir değişime neden oldu. Birçok meyve türü, özellikle ağaç meyveleri, bu ani sıcaklık değişiminden olumsuz etkilendi. Çiftçiler, bahçelerindeki ağaçların tomurcuklarının açmaya başlamasıyla birlikte büyük bir ümit içindeydi. Ancak, bir gecede aktaran don, yüzlerce ağacın çiçeklerini dondurarak, çiftlikleri adeta hayalet kasabalara dönüştürdü. Meyve ağaçları, don olayından sonra kararmış ve tükenmiş bir şekilde kaldı. Çiftçiler, yaşadıkları bu doğal felaketi kabullenmekte zorlandılar. Ağaç başına düşen meyve miktarının azaldığı da gözlemlendi; bu durum, meyve fiyatlarının artacağı kaygısını da artırdı.
Havalar ısındığında çiftçiler, bir elmanın olgunlaşmasını ve ağaçtan düşmesini dört gözle bekliyorlardı. Ancak, bu umutsuz bekleyiş, sadece bir çürük elma ile sonuçlandı. Bir çiftçi, intihar eden ağaçların arasından tek bir elmayı bulduğunda, mutluluk değil adeta bir trajedi yaşadı. Bulduğu elma, henüz olgunlaşmamış ve çürümeye yüz tutmuş bir haldeydi. Bu manzarayı gören çiftçi, “Bir emek, bir ümit; ama bir çürük,” sözleriyle durumunu özetledi. Bu tek çürük elma, tarımda geçim kaynağı olan birçok çiftçi için umudun yok olduğunu simgeliyordu. Üretim döneminin bu şekilde sonuçlanması, birçok çiftçinin yeniden tarıma yönelmesini zorlaştıracak gibi görünüyor. Hayatlarına yön veren bu doğal olay, semt pazarlarında da hissedilmeye başlandı. Çünkü azalmış meyve arzı, fiyatlarda ciddi artışlara yol açtı. Tüketiciler, pazarda karşılaştıkları fiyatların neredeyse iki katına çıkmasını şaşkınlıkla karşıladı.
Özetle, bu yüzyılın don olayı, çiftçilerin emeklerini alaycı bir elektronik mizaçla geri aldı. Bir elma, umut vaat eden meyve bahçelerinin arasından çıkarken, çürüğe dönmüş bir hayalin gerçeğe dönüşü oldu. Çiftçilik álemi, meydan okuyan iklim koşullarına karşı büyük bir direniş gösterse de, kuşkusuz bir çürük elma ile asla beslenemeyecekler. Meteoroloji uzmanları, önümüzdeki yıllarda bu tür don olaylarının daha sık yaşanabileceğine ve bu durumun, tarım sektörünün istikrarını etkileyebileceğine dikkat çekiyor. Çiftçilerin bu tür zorluklar karşısında dayanıklılığı, tarımda sürdürülebilirliğin en önemli faktörü olarak öne çıkıyor.