Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 2023 yılında yitirdiğimiz değerli siyasetçi Sırrı Süreyya Önder’i anma etkinliğiyle dolu bir gün yaşadı. Sırrı Süreyya Önder, Türkiye'nin modern siyasi tarihinde önemli bir figür olarak yer edinen, sanatçı kimliğiyle de tanınan bir isimdi. Meclis'te düzenlenen anma programı, onun hayatından kesitler sunarak, hem siyasi duruşunu hem de insanlığını vurguladı. Anma etkinliği, birçok siyasi partiden temsilcilerin yanı sıra, sanatçılar ve onunla yol arkadaşlığı yapmış olan pek çok kişinin katılımıyla gerçekleşti. Meclis’teki bu anlamlı gün, sadece siyasi bir anmanın ötesine geçerek, milli bir dayanışma göstergesi oldu.
Sırrı Süreyya Önder, 1964 yılında Mardin'de dünyaya gelmiş, sanatçı kişiliğiyle çeşitli medya alanlarında kendini göstermiş ve ardından siyaset arenasına adım atmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, Halkların Demokratik Partisi (HDP) altında yürüttüğü çalışmalarla bilinir. Sırrı Süreyya Önder, özellikle insan hakları, sanat, kültür ve edebiyat konularında duruşuyla dikkat çekmiş, barışçıl bir yaklaşım benimsemiştir. Özellikle PKK ile yürütülen çözüm sürecindeki rolü, onu hem destekleyenlerin hem de karşıtlarının dikkatini çekmiştir. Anma etkinliğinde, onun bu çok yönlü kimliği ve toplumsal uzlaşıya olan katkıları üzerinde duruldu.
Etkinlik, Sırrı Süreyya Önder'in anısını yaşatmak için hazırlanan video gösterimleriyle başladı. Katılımcılar arasında eski milletvekilleri, sanatçılar, gazeteciler ve çok sayıda vatandaş yer aldı. Konuşmalarda, birçok kişi Önder'in insanlara sevecenliği, adalete olan inancı ve hayatı dolu dolu yaşayışı hakkında duygusal anekdotlar paylaştı. Anma sırasında sahneye çıkan konuşmacılar, Türkiye'nin dört bir yanından gelen çağrıları, Sırrı Süreyya Önder'in hatırasına atfederek, barış ve demokrasi çağrılarında bulundu. Bu duygu dolu anlar, katılımcılar üzerinde derin bir etki bırakırken, toplumsal birlikteliğin önemine dikkat çekti. Her konuşmacı, Önder’in hatırasını yaşatmanın ve onun mirasını devam ettirmenin gerekliliğini vurguladı.
Sırrı Süreyya Önder'in anısı sadece bir siyasi figür olarak değil, aynı zamanda bir insan olarak da yaşatılmaya çalışıldı. Anma programının sonunda, katılımcılara bir araya gelerek Cengiz Aytmatov'un sözlerini hatırlatarak, “Bir insanı, hatıralarıyla yaşıyoruz.” dediler. Sırrı Süreyya Önder, sadece yaşamı boyunca değil, vefatından sonra da hatırlanmayı ve anlatılmayı hak eden biriydi. Anma programında yer alan sanatçıların performansları, katılımcılara yoğun duygular yaşatırken, sahnede Önder'i hayatta kalmaya ve mücadelesine olan inancı somutlaştıran eserler sergilendi.
Program sonunda yapılan kapanış konuşmalarında, farklı partilerden gelen temsilcilerin ortak söylemleri dikkat çekiciydi. “Sırrı Süreyya Önder, ideolojik ayrımları bir kenara bırakmayı başaran bir liderdi.” diye vurgulayan konuşmacılar, onun politik çizgisinin ötesinde insani değerlerin nasıl ön planda tutulduğuna işaret ettiler. Anma etkinliği sadece bir hatırlatma değil, aynı zamanda siyasi çözümlemelerin ve eleştirilerin de yapıldığı bir alan haline geldi. Katılımcılar, Türkiye’deki barış görüşmelerinin tekrar hız kazanması gerektiğini dile getirirken, Sırrı Süreyya Önder’in mirasının bu süreçte bir ışık olabileceğini belirttiler.
Bu anlamlı anma etkinliği, Sırrı Süreyya Önder’in hayatını ve ona duyulan sevgiyi bir kez daha pekiştirdi. Meclis içinde yaşanan bu tür duygusal anlar, toplumsal barış, adalet ve demokrasi mücadelesinde önemli bir yer tutmaya devam ediyor. Sırrı Süreyya Önder’in yaşamı, anısı ve mücadelesi, Türkiye’nin siyasi tarihindeki boşlukları dolduracak bir miras olarak sonsuza kadar sürecek. Onu anmak, sadece geçmişe bir selam durmak değil, geleceğe umutla bakmanın da bir yolu olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.