İstanbul, tarihi ve kültürel önemiyle dünya genelinde dikkat çeken bir şehir olmasının yanı sıra, hızlı nüfus artışı ve urbanizasyon ile birlikte kentsel dönüşüm süreçleri açısından da oldukça karmaşık bir yapıya sahip. Geride kalan yıllarda, kentsel dönüşüm projeleri, hem yeni yaşam alanları yaratmak hem de mevcut yapıların güvenliğini sağlamak amacıyla hayata geçirildi. Ancak, bu süreç, pek çok sorunla birlikte geldi. Çeşitli siyasi, ekonomik ve sosyal dinamiklerin etkisi altında şekillenen kentsel dönüşüm uygulamaları, sık sık tartışmalara konu oluyor. İşte İstanbul’un kentsel dönüşüm sürecinde yaşanan temel sorunlar ve olası çözüm önerileri.
Kentsel dönüşüm projeleri, özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde, karmaşık ve çok yönlü bir süreçtir. İlk olarak, yapı güvenliği açısından riskli bölgelerde önemli dönüm noktaları yaşanması beklenirken, bu süreç çoğu zaman sosyal yer değiştirmelere neden olabiliyor. Birçok aile, yaşadığı bölgeden tamamen ayrılmak zorunda kalırken, bu durum toplumsal huzursuzluğa yol açıyor. Ayrıca, kentsel dönüşüm projelerinin çoğu zaman yeterli planlama ve iletişim yapılmadan yürütülmesi, halkın projelere olan güvenini sarsıyor. Projelerin toplumla uyumlu bir şekilde geliştirilmemesi, kamusal alanların yeterince dikkate alınmaması da diğer sorunlar arasında yer alıyor. Bu sorunlar, geniş bir perspektiften ele alındığında, İstanbul’un sosyal yapısını zedelerken, şehirdeki yaşam kalitesini de düşürüyor.
İstanbul’daki kentsel dönüşüm süreçlerinin daha sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için atılması gereken adımlar bulunmaktadır. Öncelikle, dönüşüm projelerinin halkın katılımı ile şekillendirilmesi gerektiği vurgulanmalıdır. Bu noktada, mahalle halkının ihtiyaçlarının ve taleplerinin dikkate alınması, projelerin başarısı için kritik bir unsur olarak öne çıkıyor. Ayrıca, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının etkin bir şekilde devreye girmesi, şeffaflık ilkesinin uygulanması, başta belediyeler olmak üzere ilgili tüm paydaşların iş birliği yapması şart. Planlama aşamasında, afet ve çevre risklerini göz önünde bulundurarak projelerin hayata geçirilmesi de öneriler arasında yer alıyor.
İstanbul’un kentsel dönüşüm sürecinde yaşanan bu karmaşık ve çok yönlü süreçler, ancak bütüncül bir yaklaşım benimsendiği takdirde başarılı sonuçlar vermektedir. İstanbul’un geleceği için atılacak doğru adımlar, sadece mevcut sorunların üstesinden gelmekle kalmayıp, aynı zamanda şehrin sürdürülebilir bir şekilde gelişmesine katkı sağlayacaktır. Sonuç olarak, İstanbul’un kentsel dönüşüm süreci, sadece bir yapı yenileme hamlesi değil, basit bir planlama süreci olmaktan çok daha fazlasını gerektirmektedir. Bu nedenle, projelerin toplumsal yönlerinin dikkate alınması hayati bir önem taşımaktadır.