İstanbul, yaz aylarının sıcak günlerini yaşarken, şehir için hayati öneme sahip olan barajların doluluk oranları endişe verici bir duruma gelmiş durumda. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) tarafından açıklanan verilere göre, kentin 8 barajının doluluk oranı yüzde 50'nin altına düştü. Su kaynaklarının bu denli azalması, şehrin su ihtiyacının karşılanması yönündeki endişeleri artırırken, yetkililerden su tasarrufu çağrıları da yükselmeye başladı.
İstanbul'un içme suyu ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan barajlar, bu yaz mevsiminde beklenmedik bir düşüş yaşayarak, tüm şehri tehdit eden bir duruma yol açtı. Özellikle, barajlardaki doluluk oranlarının %50'nin altına düşmesi, su krizinin kapıda olduğuna dair ciddi bir işaret olarak değerlendiriliyor. İSKİ’nin verilerine göre, bu durum, mevsim şartlarının yanı sıra, nüfus artışı ve su tüketim alışkanlıklarındaki değişimler nedeniyle de ortaya çıkmış olabilir.
Uzmanlar, İstanbul'un mevcut su kaynaklarını korumak amacıyla alınması gereken önlemlerin yanı sıra, bireylerin de günlük yaşamlarında su tasarrfu konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğinin altını çiziyor. Su tasarrufu için evlerde basit alışkanlık değişikliklerinin bile büyük etkiler yaratabileceği vurgulanıyor. Örneğin, gün boyunca muslukları açık bırakmamak, duş sürelerini kısaltmak ve yağmur suyunu biriktirmek gibi önlemler, su tüketimini önemli ölçüde azaltabilir.
İstanbul'daki barajların doluluk oranlarının bu kadar düşmesinde, ilkbahar ve yaz mevsiminde yaşanan sıcaklık artışlarının yanı sıra, etkili yağışların olmaması da büyük rol oynadı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, İstanbul'un bazı bölgelerinde bu yıl yağış miktarları ortalamaların ciddi şekilde altında kalmış durumda. Özellikle Temmuz ayında beklenen yağışların gerçekleşmemesi, barajlardaki su seviyelerinin daha da tehlikeli bir seviyeye inmesine sebep oldu.
Bu bağlamda, İSKİ yetkilileri,İstanbul’un su ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için şehrin su tüketim alışkanlıklarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ediyor. Su tasarrufu konusunda farkındalık yaratmak amacıyla, çeşitli kampanya ve bilgilendirme faaliyetlerine hız verileceği bildirildi. Ayrıca, kentin su kaynaklarının korunması adına yapılacak olan projelerin de hız kazanması bekleniyor.
Bölgedeki barajların durumuna dair artan endişeler, yalnızca kamuoyunu değil aynı zamanda ilgili devlet kurumlarını da harekete geçirdi. Su kıtlığının yaşanabileceği uyarıları üzerine, İSKİ, barajlardaki doluluk oranlarını kontrol altına almak ve şehrin israfını önlemek amacıyla çeşitli çalışmalar yürüteceğini açıkladı. Üstelik, barajlardaki seviyeler dikkate alınarak suya yönelik kısıtlamaların gündeme gelebileceği belirtiliyor.
Sonuç olarak, İstanbul'un barajlarının doluluk oranının düşük seviyelerde kalması, sadece içme suyu açışından değil tarım, sanayi ve enerji üretimi gibi birçok sektörü de etkileyecek. Bu durum, şehrin sürdürülebilir su yönetimi politikalarının güçlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Vatandaşların su tasarrufu bilincinin artırılmasıyla birlikte, bu krizle başa çıkmak mümkün olsa da, kolektif bir çaba gösterilmesi şart diye düşünüyoruz. Su sahip olduğumuz en değerli kaynaklardan biri ve gelirken gidecek bir şey değil. Bu bağlamda, önümüzdeki dönemlerde su sıkıntısının önüne geçmek için atılacak adımlar büyük bir önem taşıyor.