Son yıllarda Güney Kafkasya’da istikrarı tehdit eden Ermenistan-Azerbaycan gerilimi, Abu Dabi’de gerçekleşen tarihi bir zirveyle yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, barış görüşmeleri kapsamında buluştu. Bu buluşma, iki ülke arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesi ve bölgedeki kalıcı barışın sağlanması açısından büyük bir anlam taşıyor.

İhtilafın Kökenleri ve Önemi

Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki gerilim, 1980’lerin sonlarına kadar uzanmaktadır. Özellikle Dağlık Karabağ sorunu, iki taraf arasında yıllarca süren çatışmalara yol açtı. 1994’teki ateşkes anlaşmasına rağmen, bölgedeki gerilim hiç azalmadı. 2020 yılında patlak veren ve altı hafta süren savaş, her iki taraf için ağır kayıplara neden oldu ve bu savaşı takiben barış daha da zor bir hale geldi.

Geçtiğimiz yıllarda, her iki ülkenin de uluslararası toplulukla birlikte barış arayışları yoğunlaştı. Bunun en önemli örneklerinden biri, 2021 ve 2022 yıllarında gerçekleştirilen diplomatik görüşmelerdi. Ancak bu girişimler, somut sonuçlar doğuramaması nedeniyle eleştirilerin hedefi oldu. Abu Dabi’deki bu yeni zirve ise, barış adına bir fırsat olarak değerlendiriliyor.

Görüşmeden Beklentiler ve Sonuçlar

Abu Dabi'de gerçekleşen zirvede liderlerin öncelikle güven artırıcı adımları tartışması bekleniyor. Her iki lider, bölgede kalıcı barış sağlamak için karşılıklı güvenin tesis edilmesi gerektiğini vurguluyor. Bu bağlamda sınır güvenliği, karşılıklı tazminatlar, mültecilerin durumu gibi pek çok konu gündeme gelecek. Görüşmeler sırasında, barışı kalıcı hale getirmek için somut önerilerin sunulacağı ve uluslararası gözlemcilerin bölgede bulunmasının tartışılacağı belirtiliyor.

Ayrıca, bu zirve uluslararası kamuoyunun dikkatini de çekiyor. Orta Doğu’da barış için önemli bir adım olarak görülen bu buluşma, diğer bölgesel sorunların çözümüne de ilham verebilir. Analistler, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki anlaşmazlıkların üstesinden gelinmesi halinde, bölge ülkeleri için daha geniş bir iş birliği alanı oluşabileceğini düşünüyor.

Genel olarak, Aliyev ve Paşinyan’ın Abu Dabi'deki görüşmeleri, sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda tüm bölgenin güvenliğini de etkileyecek bir süreç olarak kaydediliyor. Her iki liderin de bu kritik görüşmeden çıkacak sonuçlar üzerinde yoğun bir şekilde çalışması gerekiyor. Barışın sağlanması, sadece ihtilaflı bölgelere değil, tüm Kafkasya’ya istikrar getirecektir. Tarihi bir fırsat olarak değerlendirilebilecek bu görüşmeler, uzun bir geçmişe dayanan çatışmaları geride bırakma ve gelecek için yeni bir sayfa açma potansiyelini barındırıyor.

Sonuç olarak, Abu Dabi’deki zirve, Ermenistan ve Azerbaycan başbakanları arasında bir diyalog ve barış için umut ışığı olma niteliği taşıyor. Seyirci kalmaktan kaçınan uluslararası toplumun katılımı, liderlerin alacağı kararların etkisini artırabilir. Bu görüşmelerin akabinde hem bölgesel hem de uluslararası alanda atılacak adımlar büyük bir merakla bekleniyor. Gelecek dönemlerde, liderlerin anlaşmaya varıp varamayacakları, bölgedeki barış ve istikrar açısından kritik bir öneme sahip.